The Mummy 2017..
1930’lu yıllarda başlamış Frankenstein, Mumya, Dracula gibi korku klasiklerini elinde tutan film şirketi Universal, klasik bir kötü olan ‘Mumya’yı bu kez izleyicilerle farklı çizgilerde buluşturmuş.
Eski Mısır'da babasının tek çocuğu olan Ahmanet taht için yetiştirilmektedir. Babasının erkek çocuğu olmayınca Mısır tahtını bir kadına hazırlamaktadır. Ama zaman içerisinde üvey annesinden bir erkek çocuğu dünyaya geleceğini, tahttaki yerinin sarsılacağını düşünmektedir Ahmanet. Onu öldürmelidir, üvey kardeşini, üvey annesi ve hatta babasını da.. Şeytanla bir anlaşmaya vararak hedefi doğrultusunda ilerlerken herkesi öldürmüştür ve şeytanla anlaşmasındaki son aşamayı tamamlayacaktır. Bu sırada Mısır'ın askerleri tarafından yakalanan Ahmanet canlı canlı mumyalanarak bir lahite hapsedilmiştir.
"Ama ölüm sadece bir geçiştir.. ve geçmiş sonsuza dek gizli kalamaz."
Gel gelelim Tom Cruise'a, adını her nerde duyarsak özellikle son zamanlarda filmin hemen bir aksiyon filmi olduğunu hissedebiliyoruz. Adam sanki bu filmler için seçilmişti. Günümüzdeki iki asker ise Ortadoğuda ki değerli parçaları bulup satmaktadır. Nick (Tom Cruise) bu iki askerden birisidir. İHA'nın yanlış bir bombası sonucu lahit tekrar gün yüzüne çıkmıştır.
Ahmanet'in bitmek bilmeyen kini, nefreti daha bir artmış ve görevini tamamlamaya çalışacaktır. Bu sefer şeytanla olan anlaşmasındaki seçilmişin Nick olduğunu düşünür. Ve olaylar nerdeyse bir Hollywood ekseninde sürmektedir.
Korku ve aksiyon dolu sahneler beklerken yer yer komik sahneleri görmek beni oldukça şaşırtmıştı. Böylesi bir filmde komedi sahnelerini bağdaştıracağım aklımın ucuna dahi gelmezdi. Aşk çemberinde Dr. rolündeki Russel Crowe bilimsel diliyle ve karakter yapısıyla tam olarak rolünün hakkını vermiş. Hele ki o Ahmanet dönüşüm evrelerini tamamlarken, savaşırken, çığırırken filmi size hissettirecek tek oyuncu diyebilirim. Filmin devamı kesinlikle gelecek arkadaşlar on sahneyi izlediğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Sizin yorumunuz nedir?
1930’lu yıllarda başlamış Frankenstein, Mumya, Dracula gibi korku klasiklerini elinde tutan film şirketi Universal, klasik bir kötü olan ‘Mumya’yı bu kez izleyicilerle farklı çizgilerde buluşturmuş.
Eski Mısır'da babasının tek çocuğu olan Ahmanet taht için yetiştirilmektedir. Babasının erkek çocuğu olmayınca Mısır tahtını bir kadına hazırlamaktadır. Ama zaman içerisinde üvey annesinden bir erkek çocuğu dünyaya geleceğini, tahttaki yerinin sarsılacağını düşünmektedir Ahmanet. Onu öldürmelidir, üvey kardeşini, üvey annesi ve hatta babasını da.. Şeytanla bir anlaşmaya vararak hedefi doğrultusunda ilerlerken herkesi öldürmüştür ve şeytanla anlaşmasındaki son aşamayı tamamlayacaktır. Bu sırada Mısır'ın askerleri tarafından yakalanan Ahmanet canlı canlı mumyalanarak bir lahite hapsedilmiştir.
"Ama ölüm sadece bir geçiştir.. ve geçmiş sonsuza dek gizli kalamaz."
Gel gelelim Tom Cruise'a, adını her nerde duyarsak özellikle son zamanlarda filmin hemen bir aksiyon filmi olduğunu hissedebiliyoruz. Adam sanki bu filmler için seçilmişti. Günümüzdeki iki asker ise Ortadoğuda ki değerli parçaları bulup satmaktadır. Nick (Tom Cruise) bu iki askerden birisidir. İHA'nın yanlış bir bombası sonucu lahit tekrar gün yüzüne çıkmıştır.
Ahmanet'in bitmek bilmeyen kini, nefreti daha bir artmış ve görevini tamamlamaya çalışacaktır. Bu sefer şeytanla olan anlaşmasındaki seçilmişin Nick olduğunu düşünür. Ve olaylar nerdeyse bir Hollywood ekseninde sürmektedir.
Korku ve aksiyon dolu sahneler beklerken yer yer komik sahneleri görmek beni oldukça şaşırtmıştı. Böylesi bir filmde komedi sahnelerini bağdaştıracağım aklımın ucuna dahi gelmezdi. Aşk çemberinde Dr. rolündeki Russel Crowe bilimsel diliyle ve karakter yapısıyla tam olarak rolünün hakkını vermiş. Hele ki o Ahmanet dönüşüm evrelerini tamamlarken, savaşırken, çığırırken filmi size hissettirecek tek oyuncu diyebilirim. Filmin devamı kesinlikle gelecek arkadaşlar on sahneyi izlediğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Sizin yorumunuz nedir?
Yorumlar
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi bekliyorum :)