Ana içeriğe atla

YAŞAM KÜRÜ - A CURE FOR WELNESS


           MERHABA ARKADAŞLAR :)
         Size son zamanlarda izlediğim mükemmel bir filmden bahsetmek istiyorum. Yönetmenliğini Gore Verbinski'nin üstelendiği korku, drama, fantastik türünde bir 2017 filmi. Evet evet çok yeni bir film. Psikolojik filmlere eğer ilginiz varsa tam sizlik bir film. Psikolojinin babası olan Freud'un düşüncelerini görmeye başlayınca çok daha farklı olaylarla karşılaşacaksınız.



         Büyük bir şirketin CEO'su Bay Pembroke tedavi amaçlı İsviçre Alpleri'nde bir spa ve rahatlama şatosuna gider. Bu şatonun çok gizemli ve kötü bir şöhreti var. Şirketin genç yöneticilerinden Lockhart Bay Pembroke'u ikna etmek için oraya gönderilir ama şatonun içerisinde çok daha farklı olayların döndüğünün farkına varır gitmek istese de şatodan gidemez zaten. Özellikle şatonun müdürünün hareketlerinden oldukça şüphelenir. Bu yüzden o da şatonun gizemli şöhretini aramaya koyulur. Oraya giden herkesin bilincinde yatan bir rahatsızlık olduğu savunuluyor ve hiç şaşırılmıyor ki Lockhart'ın zamanında babasının ölümünden suçluluk duyduğunu öğreniyoruz. Lockhart Bay Pembroke'u ikna etme sürecinde şatonun içinde dönen Hannah adındaki genç kıza aşık oluyor ve bu noktadan sonra olaylar ilk etkisine oranla çok daha hızlı bir şekilde gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Bu genç kıza aşık olmasından kaynaklı olmuyor yalnız onu da arada belirteyim :) Lockhart'ın o vazgeçmeden araştırmacı ruhu onu biraz da olsa kötü etkiliyor ama sonralarında doğru yöntemlerle yolunu buluyor. Şatonun müdürü Dr. Volmer hiç beklemediğimiz biri çıkınca ' aaa evet demek bu buymuuş ' diyorsunuz :) Çok da bundan bahsedip spoiler vermek istemiyorum.



       Şatonun geçmişini dinlerken aklımıza Oedipus Destanı'ndan tutun Nazilere kadar ve insanlar üzerinde araştırmalar yapan Dr. Mengele'e kadar aklınıza bir sürü kurgu geliyor. Geçmişteki kral kendi soyunu üretmek için kız kardeşiyle evlenme kararı verir halk karşı çıkar, insanları yakma başlar derken şato en son böyle bir merkeze dönüşerek su terapisi yapmaya başlar. 
        Aslında filmin konusunun sınıfsal arası çatışma olarak gözükse de başlarda sonlara doğru olayın çok farklı anlamları olduğunu görünce çok şaşırıyorsunuz. Freud'un bilinçaltının cinsel dürtülerine etkilerinden oldukça etkilenen filmde analizler yaptıkça amacın çok daha farklı olduğunu görünce heyecanlanıyorsunuz filmi izlerken.
        Filmin 2.5 saate yakın bir uzunluğu var evet uzun bir film uzun olduğu kadar da kendini izlettiren sürükleyici bir film. Filmin özenilmiş görselliği ve oyuncuların rollerinin hakkını vermesi ve 70'ler müziklerinden esinlenilmesi sizin üzerinizde büyük bir etki bırakıyor. Başrollerinde pek de rast gelmediğimiz ama ilerleyen zamanlarda isimlerini sıklıkla duyacağımızı düşündüğüm Dane DeHaan ve Mia Goth yer alıyor.
       Filmi izledikten sonra yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkür ederiiim bir dahaki yayında görüşmek üzere hoşçakalııın :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

the 100 2. SEZON İNCELEMESİ

        MERHABA ARKADAŞLAAAR        Bir önceki yayınımda yeni başladığım bir dizinin ilk sezonunun incelemesini yapmıştım. 2 gün gibi bir sürede de 2. sezonu (16 Bölüm)  bitirmiş bulunmaktayım. Bazı şeyleri öğrenme uğruna insanları denek olarak kullanır mısınız? Kendi bir grup halkınızı kurtarmak için 500 tane masum veya vahşi insanın canına kıyar mısınız?   Bir savaşta olduğunuzu düşünelim kalbinizle mi aklınızla mı hareket edersiniz? Güvendiğimiz insanlar güvenimizi kırarlar mı? Düşmanla ittifak kurmak ne kadar sağlıklı?          Bu soruları ve cevapları sık sık duyacağımız bir 2. sezona hazır olmalısınız...         1. sezonda ne olursa olsun öldürmeyen bir Ark halkı bir anda 2. sezonda cinayetlerin ortasına düşüyor resmen. Hiç beklemediğimiz insanlardan beklenmedik hareketlere şahit oluyoruz. Acaba bu kısmı biraz Game of Thrones'a benzetebilir miyiz? Yaşı küçük olmasına rağmen önder koltuğuna oturan bir Clarke . Her dediği yapılan

the 100 1. SEZON İNCELEMESİ

        MERHABA ARKADAŞLAR         Size yeni başladığım bir bilimkurgu-fantastik türünde bir diziden bahsedeceğim. The 100..         97 yıl önce Dünya'da yaşanan bir nükleer kıyamet bütün medeniyetleri çökertiyor, Dünyanın bir kısmını bitiriyor. Tek kurtulanlar 12 uluslar arası uzay istasyonunda yaşayan 400 kişi ama daha sonra bu 400 kişi 3 kuşak uzayda kalarak sayıları 4000'i buluyor. Ve hiç şaşırmayacağımız bir şeyle karşılaşıyoruz ki tabi ki o 4000 kişinin başkanı Amerika :) Buradaki insanların tek amacı hayatta kalmaktır ve burada idamla cezalandırılabilecek derecede kurallar vardır.         Konsey genç yaşlardan oluşan 100 tutukluyu Dünya'nın yaşanabilir bir yer olup olmadığını anlamak için Dünya'ya gönderir. Bu 100 kişiden sağlıktan anlayan Clarke(Eliza Taylor) , başkanın oğlu Wells(Eli Goree) , Astronot, tez canlı Finn(Thomas McDonall) ve kardeşler Bellamy(Bob Marley) ve Octavia(Maria Avgeropoulos). Ama Dünyada beklemedikleri olaylarla karşılaşırl

OLDBOY-İHTİYAR DELİKANLI FİLM ANALİZİ(IMDb 8.4/10)

Film sizi rahatsız edici bir boyutta olabilir? Nefret mi edeceksiniz? Yoksa sevecek misiniz? .. Oldboy, yönetmenliğini Park Chan-wook'un yaptığı; başrollerinde Min-Sik choi, Yoo Jie-tae ve Hye-jeong Kang’ın  mükemmel performans gösterdiği bir 2003 filmidir. Chan-woon kaliteli intikam senaryolarıyla dizili filmleriyle tanınmış ünlü bir yönetmendir. Aslında bu filmde 3'lü serisinden biridir ancak serideki filmlerinin birbirleriyle pek alakası yoktur, yani filmi izlerken ihtiyaç duyacağınız başka olaylar veya karakterler olmayacaktır. Quentin Tarantino yönetmen Chan Wook Park’ın çok büyük bir hayranı ve İhtiyar Delikanlı Tarantino’nun jüri başkanlığı yaptığı Cannes Film Festivali’nde Jüri özel ödülü olan Grand Prix’i aldı. Bu filmi yazmak için uzun zamandır düşünüyorum. O kadar yoğun kurgusu var ki size nasıl aktarayım diye derin düşüncelerin içerisindeyim. Tuttuğum notlar sayfa sayfa... Size içimdekileri tam anlamıyla ifade edebilecek miyim? Bol spoiler vermek zorunday